Ana Sayfa Blog Sayfa 4

GÜRCİSTAN’DA KILAVUZ TAŞI ZIRVALARI

0

Kıyamet Olayındaki Emirler: Gürcistan’ın Kılavuz Taşlarının Gizemi.

1979’da Georgia, Elberton’da, Robert C. Christian takma adıyla kendini tanıtan gizemli bir kişi, Elberton Granite Finishing Company’nin başkanına daha önce hiç görülmemiş bir proje sundu.

Beş metreden daha yüksek beş granit bloğun inşası, herhangi bir felakete karşı tahrip edilemez olacak şekilde yerleştirilmiş ve daha sonra daha iyi bir toplumun yeniden inşası için izlenecek sözde yönergelerle sekiz yüzeye kazınmak zorunda kalmıştır. ” Büyük Kıyamet “. Anıt aynı zamanda pusula, saat ve takvim işlevi görebilir.

Bu anıtın kökeni, Georgia Kılavuz Taşları veya Amerikan Stoneheng olarak bilinenleri çevreleyen birçok gizemden biridir. Yapılan çalışmalara ve araştırmalara rağmen kimse onu inşa ettirenlerin kimliğini bulamıyor, biliniyor ki kökeninin 1979 yılına dayandığı ve insanlığa bir mesaj iletmeyi amaçladıkları.

Grup, toplamda yaklaşık 100 ton ağırlığındaki altı granit levhadan oluşuyor. Merkezi bir levhanın etrafında dört granit levha bulunurken, altıncı bir tür çatı görevi görür. Yapının toplam yüksekliği yaklaşık 6 metredir. Aynı zamanda, levhalar basit astronomik gözlemler ve zaman işleyişi için de kullanılabilir.

Levhalara 12 farklı dilde on mesaj veya kural yazılmıştır: İngilizce, İspanyolca, Svahili, Hintçe, İbranice, Arapça, Çince, Rusça, Babilce, klasik Yunanca, Sanskritçe ve Mısır hiyeroglifleri.

                                      ON MESAJI
  1. İnsanlığı 500 milyonun altında tutun
    doğa ile sürekli denge.
  2. Üremeyi akıllıca yönlendirin,
    fiziksel durumu ve çeşitlilik.
  3. İnsanlığı yeni bir yaşayan dil ile birleştirin.
  4. Tutku, inanç, gelenek ve her şeyi ılımlı bir şekilde yönetin sebep.
  5. İnsanları ve ulusları adil yasalar ve mahkemelerle koruyun tarafsız
  6. Tüm ulusların kendi bir dünya mahkemesindeki dış anlaşmazlıklar.
  7. Küçük yasalardan ve işe yaramaz memurlardan kaçının.
  8. Kişisel hakları sosyal yükümlülüklerle dengeleyin.
  9. Sonsuzla uyum arayan gerçeği, güzelliği ve sevgiyi ödüllendirin.
  10. Yeryüzü için kanser olmayın, doğaya yer bırakın.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

0

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü

MADDE 11. – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM

Temel Haklar ve Ödevler

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği

MADDE 12. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

II. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması

MADDE 13. – (Değişik: 3.10.2001-4709/2 md.)

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması

MADDE 14. – (Değişik: 3.10.2001-4709/3 md.)

Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.

IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması

MADDE 15. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.) dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

BAKAR KÖR

Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan, bu nedenle de yemek yemeyen ve hiçbir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen ölü olmadığı konusunda bir

Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya ölülerin kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltir. Hasta “tabii ki kanamaz, çünkü ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” der.

Bunun üzerine psikiyatrist küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır. Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginçtir.

“Lanet olsun! Ölüler de kanarmış.”

İbni Sina’nın dediği gibi: Hiçkimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz..

GÖK YELELİ BOZKURT

0

TÜRKLER NEDEN GÖK YELELİ BOZKURT’U SEMBOL OLARAK SEÇTİ?

Cenabı Allah bütün varlıkları yaratırken farklı özeliklerle yaratmıştır.

Ruslar ayıyı, İngilizler aslanı, Amerikalılar kartalı, İspanyollar boğayı milli sembol saymışlar.

Biz? Neden başka bir hayvan değil de Gök yeleli Bozkurt’u sembol edindik?

Bozkurt’un özelliklerini temel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür:

1 – Bozkurtlar atasına bağlıdır; Bozkurt sürüsünden ayrılan bir erkek bozkurt karşılaştığı bir kara kurt sürüsüne girer.
Girdiği sürünün liderliğini alır;

2 – Bozkurt özgürlüğüne düşkündür. Dünyada evcilleştirilememiş tek hayvan olma unvanı Orta Asya bozkurtlarındadır.

Hayvan yakalandığında tüm hayvanların aksine gırtlak kısmında bulunan öd denen keseyi parçalar ve intihar eder.

Bozkurt esareti kabul etmeyen bir varlıktır.

Bozkurt’un boynuna tasma takıp bir kafese koyamazsınız. Bozkurt ölümü kabul eder kendisini parçalar ve intihar eder.

3 – Bir bozkurt sadece yiyeceği kadarını avlar ve yavrusu olan bir hayvana saldırmaz, avlamaz.

Bozkurt leş eti yemez.
Kendi avını kendisi avlar.
Başka hayvanların avladığı leşi yemez.

4 – Bozkurtlar eşlerini kıskanırlar.

Bozkurt dişisi asla bir kara kurtla çiftleşmez.
Bozkurt yaşamından tek eş seçer.
Eşi ölmeden başka eş aramaz.

5 – Bozkurt sürüsü sağdan ve soldan giden öncüler, akabinde de göbekten gelen ana kuvvetle saldırırlar düşmanına.

Bozkurt cesaretli ve ölümüne mücadele eden bir yapıya sahiptir esareti kabul etmez.

6 – Bozkurtların bir lideri vardır ve sürü o liderin emrinden çıkmaz.

Bozkurt liderine bağlıdır, dinlenme anında da lideri etrafında koruma tedbirleri alır.

Bozkurtlar avlamaları, toplu yaşama kurallarına uyma vb. açılardan bir sistem içerisindedirler, yani asildirler.

7 – Bozkurtlar teşkilat halinde bir yaşam sürerler.

Bozkurt ekip çalışması yapar ve Hürriyetine son derece düşkündür.

8 – Karda yürüyen 40 bireylik bir Bozkurt grubunu takip etseniz ancak, beş, altı ayak izi görebilirsiniz, o kadar dikkatli ve organizedirler, çünkü grup önde giden lider bozkurt’un ayak izlerine basarak ilerler.

Bozkurtlar asla organizesiz ve plansız hareket etmez, avlanmazlar.

9 – Bozkurtlarda bir yavrunun hem annesi, hem de babası ölse dahi yavru hayatta kalır.

Bozkurtlarda grup hiyerarşisi buna müsaade etmez.
Diğer grup üyeleri yavruyu evlat edinir ve kendi yavruları gibi büyütürler.

10 -Bizim sembolümüz, Gök yeleli bozkurttur; yani “GÖKBÖRÜ” .
Bu kurt türü sadece Orta Asya dolaylarında yaşamaktadır.
Türk milleti Bozkurt’u bu taşıdığı özelliklerden dolayı kendine sembol edinmiştir.

11- Türk milleti asırlarca bozkurt’laşan şahsiyetler yetiştirmiştir.

Bozkurt bu nedenle tarihimiz içinde bayrak olarak da kullanılmıştır…

İLİM VE BİLGİ DERYASI

0

Siz değerli okurlarım yeni açtığım İlim ve Bilgi Deryası Sayfamıza aynı yoğunlukta bekliyorum. Sayfamda bana verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederim yazar arkadaşlarım ve şahsım adına

Linke tıklayınız : İlim ve Bilgi Deryası

https://ilimvebilgideryasi.com/

İNSAN YERYÜZÜNÜN HALİFESİDİR.

0

İnsan Yeryüzünün Halifesidir

Halife Arap dilinde “half” kökünden türetilmiş ‘arkada olmak’, ‘birinin arkasından gelmek’ veya ‘birinden sonra yerine geçmek’ anlamlarına gelir. Ayrıca halife; ‘bir kimsenin diğerinin yerini alması, onu temsil etmesi, yetkilerini kullanması’ anlamlarındaki “halefe” fiilinden de türemiştir.

İnsanın yeryüzündeki halifeliği; Allah’ın (c.c.) mülkünde O’nun iradesi ve talimatına uygun şekilde yaşamaktır. İlahi kelama bakıldığı zaman, ‘halife’ kelimesinin insan için kullanıldığı yerlerde hep yeryüzüne izafet yapılarak kullanıldığını görülmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de de Allah’ın (c.c.) Meleklere insanın yaratılacağı haberini verdiği, insana verilen nimetlerin sayıldığı ve bu nimetlerin başında da Allah’ın (c.c.) insana verdiği, yeryüzündeki iradesini gerçekleştirme vazifesi gibi konulardan bahsedilmektedir. Kur’an’da da açıkça görülmektedir ki Allah’ın (c.c.) ayetlerinde hep insanın Allah’ın (c.c.) değil, yeryüzünün halifesi olduğu gerçeğinin altı çizilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de İnsanoğlunun Halifeliği ile İlgili Ayetler Hangileridir?

“Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi yaratacaksın? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.”
                                                                                                                 Bakara Suresi 30. Ayet

“Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle üstün kılan O’dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayan merhamet edendir.”
                                                                                                                En’âm Suresi 165. Ayet

“Sizi uyarmak için içinizden bir adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki O sizi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.”
                                                                                                                     A’râf Suresi 69. Ayet

“Düşünün ki, (Allah) Âd kavminden sonra yerlerine sizi getirdi. Ve yeryüzünde sizi yerleştirdi: Onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.”
                                                                                                                    A’râf Suresi 74. Ayet

“Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri halde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız. Sonra da, nasıl davranacağınızı görmemiz için onların ardından sizi yeryüzünde halifeler kıldık (Onların yerine sizi getirdik).”
                                                                                                   Yûnus Suresi 13. ve 14. Ayetler

“Yine de onu yalanladılar, biz de hem onu hem de onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık; âyetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğduk. Bak ki uyarılanların (fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu!”
                                                                                                                  Yûnus Suresi 73. Ayet

“(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz!”
                                                                                                                    Neml Suresi 62. Ayet

“Sizi yeryüzünde halifeler yapan O’dur. Onun için kim inkâr ederse, inkârı kendi zararınadır. Kâfirlerin küfrü, Rableri katında kendileri için ancak gazabı arttırır. Kâfirlerin küfrü, kendilerine ziyandan başka bir şey getirmez.”
                                                                                                                     Fâtır Suresi 39. Ayet

“Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah’ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.”
                                                                                                                      Sâd Suresi 26. Ayet

FABRİKA AYARLARIMIZA DÖNMEMİZ GEREKİYOR….

FABRİKA AYARLARIMIZA DÖNMEMİZ GEREKİYOR…
1.Gerçek tuza dönün, işlenmiş tuz kullanmayın.
2.Sirkeyi evinizden eksik etmeyin.
3.Çörek otu kullanın.
4.Az tüketin ama organik yiyecekler tüketin.
5.Yoğurdu evinizden eksik etmeyin,mümkünse kendiniz yapın.
6.Öğününüzün birinde sadece çorba olsun.
7.Tek çeşit yemek yeyin.
8.Bol su için.
9.Hazır gıdalardan uzak durun.
10.En basit hastalıkta kimyasal ilaçları kullanmayın.
11.Hayatınıza sevgiyi,saygıyı,paylaşmayı katın.
12.Sabah aynaya bakın ve gülümseyin.
13.Hiç bir şeyi mecburen yapmayın.
14.Huzursuz olduğunuz ortamlardan kaçın.
15.Hayatınıza yetebileceğiniz kadar insan sokun.
16.Kimin yanında olursanız olun, kendiniz olun.
Talebi azaltırsak her şey daha güzel olacak.Eskiden her gün tavuk veya kırmızı et yemiyorduk.Ama,yediğimiz zaman tadına varabiliyorduk.
Eskiden pazardan birer, ikişer kilo bir şeyler alınır, anneler onu bir hafta yetirirdi.Böylece fazla tüketim ve obeziteyi de önlemiş olurdu.Eskiden pirinç pilavı ayda, bayramda, misafir gelince yapılırdı.Tatlı hazır alınmazdı, anneler yapardı.Şeker çabuk bitmesin diye az şeker koyardı.Unu fazla elemezlerdi, hamur çok olsun diye.O anneler bunu yaparlarken idare edelim demişlerdi.Ama o nesli diyabetten korumuşlardı.Turşuyu, reçeli evde hazırladıkları için katkı maddeli hiç bir şey eve girmezdi.Eskimeden ayakkabı ve kıyafet alınmazdı.Banyoda duran kalıp sabun bütün aileyi temizler, rengarenk jel ve şampuanlar gibi kaşıntı yapmazdı.O anneler,çocuklar azla yetinir, vara, yoğa, babalara trip atmazlardı.Babalar dik durur, yuvasının rızkı için dişinin, tırnağının gücüyle, yorulmak nedir bilmeden var güçleriyle çalışırlardı.Eşler arasında hürmet ve sadakat vardı.Onun için uzun uzun evli kalabildiler.Çok şey kaybettik toplum olarak, çok şey.Yeniden başarabilirmiyiz, bilmiyorum.Yeniden fabrika ayarlarımıza dönsek, dönebilsek!

NİKOLA TESLA’NIN İCAT ETTİĞİ UFO VE TRUMP AİLESİ

Nikola Tesla’nın 1928’de tasarladığı uçak-helikopter birleşimi makinenin dışında, ölmesine yakın UFO benzeri bir anti yer çekim alanı motoru ya da uzay motoru yaptığı düşünülüyor. Peki bunun Trump ailesi ile ilişkisi ne?